Demokrasi Yemini ve Helalleşme Mukaddimesi

Yemin Başbakan hellalık verdi, helallık istedi. İstemek vacip ise vermek farzdır. Helal olsun. Gerçi Sayın Başbakan helallığı kendisi gibi kürsüden siyaset yapan ama pek hesaba almadığı rakiplerinden, yanyana gelince kendisi toraman diğerleri kofalak kalan oyun arkadaşlarından istedi amma acep beni

Demokrasi Yemini ve Helalleşme Mukaddimesi

Yemin Başbakan hellalık verdi, helallık istedi. İstemek vacip ise vermek farzdır. Helal olsun. Gerçi Sayın Başbakan helallığı kendisi gibi kürsüden siyaset yapan ama pek hesaba almadığı rakiplerinden, yanyana gelince kendisi toraman diğerleri kofalak kalan oyun arkadaşlarından istedi amma acep beni

Olric’in Yancısı

Uğur Murat Leloğlu’na… Hepimiz aynı kurşunla aynı anda göğsümüzden ve alnımızdan vurulmuştuk. Olay Türkiye’de, yani bir çeşit kuantum diyarında cereyan ediyordu. Oğuz Atay’ın adının geçtiği yerde cümleye “Ben…” diye başlamak mümkün olmuyordu. Turgut’un mekanında “Ben” demek birdenbire Selim’in yancılığına davranan

Olric’in Yancısı

Uğur Murat Leloğlu’na… Hepimiz aynı kurşunla aynı anda göğsümüzden ve alnımızdan vurulmuştuk. Olay Türkiye’de, yani bir çeşit kuantum diyarında cereyan ediyordu. Oğuz Atay’ın adının geçtiği yerde cümleye “Ben…” diye başlamak mümkün olmuyordu. Turgut’un mekanında “Ben” demek birdenbire Selim’in yancılığına davranan

Kabak Tadı

Ulan yine yiyeceksin karıdan zılgıtı. Bu saate kadar elin hırsızıyla uğursuzuyla uğraşmak senin neyine! İnsan gibi kısadan  bitir işini, topla dosyanı, bas git evine. Alemin derdini sen bitireceksin çünkü. Bu çocuk da ne kadar bana benziyor yahu! Benden on yaş küçük

Kabak Tadı

Ulan yine yiyeceksin karıdan zılgıtı. Bu saate kadar elin hırsızıyla uğursuzuyla uğraşmak senin neyine! İnsan gibi kısadan  bitir işini, topla dosyanı, bas git evine. Alemin derdini sen bitireceksin çünkü. Bu çocuk da ne kadar bana benziyor yahu! Benden on yaş küçük

Amerika’nın Ulysses’i Keşfi

James Joyce’un Ulysses’i yayınlatıp okuruna ulaştırma macerasının halkalarından biri, kitabın Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal yasağının kaldırılmasıydı. Ulysses, o dönemde yürürlükte bulunan yasalara göre “müstehcen” olduğu iddiasıyla ABD’ne ithal edilemiyordu. Yasağı kaldırma mücadelesinin bir aşamasında dava dosyası Bölge Hâkimi Woolsey’in masasına

Amerika’nın Ulysses’i Keşfi

James Joyce’un Ulysses’i yayınlatıp okuruna ulaştırma macerasının halkalarından biri, kitabın Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal yasağının kaldırılmasıydı. Ulysses, o dönemde yürürlükte bulunan yasalara göre “müstehcen” olduğu iddiasıyla ABD’ne ithal edilemiyordu. Yasağı kaldırma mücadelesinin bir aşamasında dava dosyası Bölge Hâkimi Woolsey’in masasına

Özgür Yurt Özgür Yurttaş

Özgür Yurttaşın Savaşı: civis romanus sum Marcus Porcius Cato (M.Ö. 234 – M.Ö. 149)[i] Kartaca ile Roma’nın birbirine üstünlük sağlamaya çalıştığı dönemde (M.Ö. 264 – M.Ö. 146) yaşadı. Roma’ya hizmetleriyle nam salmış ancak yine de “halk tabakasından” bir ailenin çocuğuydu.

Özgür Yurt Özgür Yurttaş

Özgür Yurttaşın Savaşı: civis romanus sum Marcus Porcius Cato (M.Ö. 234 – M.Ö. 149)[i] Kartaca ile Roma’nın birbirine üstünlük sağlamaya çalıştığı dönemde (M.Ö. 264 – M.Ö. 146) yaşadı. Roma’ya hizmetleriyle nam salmış ancak yine de “halk tabakasından” bir ailenin çocuğuydu.

Arılar Meseli / The Fable of the Bees

Bernard Mandeville ve Arılar Meseli veya Bir Manzumenin Türkçe Macerası Bernard Mandeville, bir siyasi ahlak kuramcısı. Makyavel kadar yaygın bir üne sahip olmamakla birlikte bazı siyaset bilimcilerin gözünde kıymeti ondan aşağı değil. Merkantilist çağdan kapitalist çağa geçiş evresinde (17. yüzyıl

Arılar Meseli / The Fable of the Bees

Bernard Mandeville ve Arılar Meseli veya Bir Manzumenin Türkçe Macerası Bernard Mandeville, bir siyasi ahlak kuramcısı. Makyavel kadar yaygın bir üne sahip olmamakla birlikte bazı siyaset bilimcilerin gözünde kıymeti ondan aşağı değil. Merkantilist çağdan kapitalist çağa geçiş evresinde (17. yüzyıl

Mecâz-ı Bîmihenk

Sâkî dök bâdeyi sağrından ver bâl-i kevser ola Tâ ki sök haddeyi bağrımdan ver lâl-i efser ola Riyâ-pîşeler eyleşsin mescîdde ağyâr ile Rûzigâr-ı dost câm-ı meyhaneden eser ola De nice vîrân âşiyan ü kâşane hatr-ı hâr ile Deme nâdân ki ol

Mecâz-ı Bîmihenk

Sâkî dök bâdeyi sağrından ver bâl-i kevser ola Tâ ki sök haddeyi bağrımdan ver lâl-i efser ola Riyâ-pîşeler eyleşsin mescîdde ağyâr ile Rûzigâr-ı dost câm-ı meyhaneden eser ola De nice vîrân âşiyan ü kâşane hatr-ı hâr ile Deme nâdân ki ol

Üniversitenin “ille de illegal” Protestocuları

Medyada giderek daha sık haberi yapılan öğrenci protestolarını nasıl anlamalı? Bu hareketlilik ülkemiz üniversite gençliğinin iletmeye çalıştığı hangi mesajları yansıtmaktadır? Yoksa derinden derine başka bir şeyler olmakta ve biz ne olduğunu bir kez daha kaçırmakta mıyız? Hayat boyu öğrenme, zor zanaat.

Üniversitenin “ille de illegal” Protestocuları

Medyada giderek daha sık haberi yapılan öğrenci protestolarını nasıl anlamalı? Bu hareketlilik ülkemiz üniversite gençliğinin iletmeye çalıştığı hangi mesajları yansıtmaktadır? Yoksa derinden derine başka bir şeyler olmakta ve biz ne olduğunu bir kez daha kaçırmakta mıyız? Hayat boyu öğrenme, zor zanaat.

Yalnız ve Geride: Üniversite Gençlik İhtiyaçları Araştırma Sonuçları

Üniversite Gençlik İhtiyaçları Araştırması’nın sonuçlarını Aralık 2009’da kamuoyuyla paylaşmıştık.[1] Bu araştırma 43 ildeki 59 üniversitede gerçekleştirildi. 1886 üniversiteli gence iki soru yöneltildi. İlk soruda, bir üniversite öğrencisi olarak yaşadıkları belli başlı sorunları belirtmeleri, ikinci soruda ise kendi saptadıkları sorunlara yine

Yalnız ve Geride: Üniversite Gençlik İhtiyaçları Araştırma Sonuçları

Üniversite Gençlik İhtiyaçları Araştırması’nın sonuçlarını Aralık 2009’da kamuoyuyla paylaşmıştık.[1] Bu araştırma 43 ildeki 59 üniversitede gerçekleştirildi. 1886 üniversiteli gence iki soru yöneltildi. İlk soruda, bir üniversite öğrencisi olarak yaşadıkları belli başlı sorunları belirtmeleri, ikinci soruda ise kendi saptadıkları sorunlara yine

Mahalle Baskısı: Şayia-Vakıa Sarmalı

“Mahalle Baskısı” aynı anda hem bir olguya hem de bir algıya karşılık gelen bir kavram. Bu nedenle gerçek ve söylentinin içiçe olduğu, söylentinin gerçeği, gerçeğin de söylentiyi ürettiği, yarattığı dinamik bir süreç. Ülkemizde mahalle baskısı örneği bulmak için hiçkimsenin yerinden kalkması

Mahalle Baskısı: Şayia-Vakıa Sarmalı

“Mahalle Baskısı” aynı anda hem bir olguya hem de bir algıya karşılık gelen bir kavram. Bu nedenle gerçek ve söylentinin içiçe olduğu, söylentinin gerçeği, gerçeğin de söylentiyi ürettiği, yarattığı dinamik bir süreç. Ülkemizde mahalle baskısı örneği bulmak için hiçkimsenin yerinden kalkması

Müsvedde Sevdası

“Kavram, nesneye karşılık gelmek zorunda değildir;” demişti Horkheimer. “Her şeyin kendinden başka şeylere saygı gösterme yükümlülüğünden daha önemlisi, her şeyin kendinden başka şey olma hakkıdır;” diye devam etmişti Adorno. Gerçeğin ökseye gelir bir kuş olmadığını çocukluk günlerinde keşfeder feylesof. Her

Müsvedde Sevdası

“Kavram, nesneye karşılık gelmek zorunda değildir;” demişti Horkheimer. “Her şeyin kendinden başka şeylere saygı gösterme yükümlülüğünden daha önemlisi, her şeyin kendinden başka şey olma hakkıdır;” diye devam etmişti Adorno. Gerçeğin ökseye gelir bir kuş olmadığını çocukluk günlerinde keşfeder feylesof. Her

Ne Ayrımcılık Ne Vesayet: Demokrasiye Sahip Çıkma Hakkı ve Sorumluluğu

Demokrat Takke Altında Ayrımcı Kel 22 Temmuz seçimleri sırasında Cumhuriyetçi unsurların bu ülkede yürütülecek siyasete dair her şeyin en iyisini herkes için kendilerinin bildiği zannıyla güdükleşmiş, katılaşmış ve donmuş olduklarını vurgulamıştım. Bu saptamanın sadece bana ait olmadığını, bir çift gözü

Ne Ayrımcılık Ne Vesayet: Demokrasiye Sahip Çıkma Hakkı ve Sorumluluğu

Demokrat Takke Altında Ayrımcı Kel 22 Temmuz seçimleri sırasında Cumhuriyetçi unsurların bu ülkede yürütülecek siyasete dair her şeyin en iyisini herkes için kendilerinin bildiği zannıyla güdükleşmiş, katılaşmış ve donmuş olduklarını vurgulamıştım. Bu saptamanın sadece bana ait olmadığını, bir çift gözü

Orta Dünya’nın Düşünce Ufukları

Düşünce hayatımızın kaynakları, benliklerimizin enginliğinin, derinliğinin ölçüsüdür. Ancak elimizde düşünce hayatımızın kaynaklarını belirlemeye yarar araçlar bulunmakta mıdır? Coğrafyamızın düşünce hayatını, okur-yazar olan kişiler bir yana uzman kişinin bile izleyip tartışabileceği kapsamda çalışmalar yapılmış mıdır? Herhangi bir düşüncenin sadece siyasi bir

Orta Dünya’nın Düşünce Ufukları

Düşünce hayatımızın kaynakları, benliklerimizin enginliğinin, derinliğinin ölçüsüdür. Ancak elimizde düşünce hayatımızın kaynaklarını belirlemeye yarar araçlar bulunmakta mıdır? Coğrafyamızın düşünce hayatını, okur-yazar olan kişiler bir yana uzman kişinin bile izleyip tartışabileceği kapsamda çalışmalar yapılmış mıdır? Herhangi bir düşüncenin sadece siyasi bir

Vilyam Şekspir’in 65. Sonesi

65th Sonnet Since brass,nor stone,nor earth,nor boundless sea, But sad mortality o’er-sways their power, How with this rage shall beauty hold a plea, Whose action is no stronger than a flower? O, how shall summer’s honey breath hold out Against

Vilyam Şekspir’in 65. Sonesi

65th Sonnet Since brass,nor stone,nor earth,nor boundless sea, But sad mortality o’er-sways their power, How with this rage shall beauty hold a plea, Whose action is no stronger than a flower? O, how shall summer’s honey breath hold out Against

Meçhul Öğrenci Anıtı

Ece Ayhan’ın Meçhul Öğrenci Anıtı adlı şiiriyle ilk karşılaştığımda büyükçe kısmı benim için işkence olmuş ilkokul yıllarımın yükü tuhaf bir şekilde hafiflemişti -anksiyeteden sürekli terli öğrenci önlüğünün sıkboğazı biraz gevşemiş, açılması yasak pencereler biraz aralanarak birkaç teneffüs temiz havaya izin

Meçhul Öğrenci Anıtı

Ece Ayhan’ın Meçhul Öğrenci Anıtı adlı şiiriyle ilk karşılaştığımda büyükçe kısmı benim için işkence olmuş ilkokul yıllarımın yükü tuhaf bir şekilde hafiflemişti -anksiyeteden sürekli terli öğrenci önlüğünün sıkboğazı biraz gevşemiş, açılması yasak pencereler biraz aralanarak birkaç teneffüs temiz havaya izin

ODTÜ Size İyi Yolculuklar Diler

Kaçak Bir kaçış hikâyesine karıştıysanız sonunda ulaştığınız yerin gerçek bir kaçış sağlayıp sağlamadığını ancak vardıktan sonra anlayabilirsiniz. Bu nedenle ben size nereden kaçtığımdan değil nereye kaçtığımdan söz edeceğim. Oraya yalnızca ‘bir yerden’ gitmek için değil aynı zamanda ‘bir yere’ gitmek için de

ODTÜ Size İyi Yolculuklar Diler

Kaçak Bir kaçış hikâyesine karıştıysanız sonunda ulaştığınız yerin gerçek bir kaçış sağlayıp sağlamadığını ancak vardıktan sonra anlayabilirsiniz. Bu nedenle ben size nereden kaçtığımdan değil nereye kaçtığımdan söz edeceğim. Oraya yalnızca ‘bir yerden’ gitmek için değil aynı zamanda ‘bir yere’ gitmek için de

Başkası(n)

İnsan, nihayet başkalarından dolaşarak yine kendine gelebilir, bu kendine geliş için onlarca kendinden geçiş bedeli ödemiş olmak kaydıyla. Sen başkasın. Sen sormadın, onlar da söylemediler. Lakin her zaman bir işgüzar, bir malumatfuruş, bir ukala, bir dangalak bulunur -sorulmamış soruların yanıtlarını

Başkası(n)

İnsan, nihayet başkalarından dolaşarak yine kendine gelebilir, bu kendine geliş için onlarca kendinden geçiş bedeli ödemiş olmak kaydıyla. Sen başkasın. Sen sormadın, onlar da söylemediler. Lakin her zaman bir işgüzar, bir malumatfuruş, bir ukala, bir dangalak bulunur -sorulmamış soruların yanıtlarını

Orta Dünya’nın Düşünme Zamanı

Iska ‘Geri kalmışlık’ tarihimizle ilgili en ateşli tartışma konularından biri matbaanın memleketimize üç yüz yıl gecikmeyle gelmiş olduğudur. Etrafında olup bitenlerle bir parça ilgili pek çok kişi – yüksek öğrenim görmüş ‘duyarlı’ insanlar dâhil – bu olguya atıfta bulunarak geri kalmışlığımızı eğitimsizliğimizle,

Orta Dünya’nın Düşünme Zamanı

Iska ‘Geri kalmışlık’ tarihimizle ilgili en ateşli tartışma konularından biri matbaanın memleketimize üç yüz yıl gecikmeyle gelmiş olduğudur. Etrafında olup bitenlerle bir parça ilgili pek çok kişi – yüksek öğrenim görmüş ‘duyarlı’ insanlar dâhil – bu olguya atıfta bulunarak geri kalmışlığımızı eğitimsizliğimizle,

Çaylak Çakal

kesin yanlışlardan kalkıp belirsiz doğrulara uzanan uçmaktan habersiz çaylak yüreğin konup göçen bir sahradan diğerine bu, bir olmayıştan geldiğindir kusursuz yalanlardan geçip ucube gerçeklere ulaşan hesaptan habersiz çakal aklın yanıp kavrulan bir seraptan diğerine bu, bir kayboluşa gittiğindir sen bir menzile yetişmekte

Çaylak Çakal

kesin yanlışlardan kalkıp belirsiz doğrulara uzanan uçmaktan habersiz çaylak yüreğin konup göçen bir sahradan diğerine bu, bir olmayıştan geldiğindir kusursuz yalanlardan geçip ucube gerçeklere ulaşan hesaptan habersiz çakal aklın yanıp kavrulan bir seraptan diğerine bu, bir kayboluşa gittiğindir sen bir menzile yetişmekte

Sivil Uzlaşma

Ülkemiz bir kez daha bölünme tehditleri altında. Bu tehditlerin bir kısmı inançlar ve yaşam biçimleri diğer kısmı ise ulusal ve etnik kimlikler ekseninde şekilleniyor. Dolayısıyla ülkemiz, bir çıpıda tahlil edilemeyecek çapraz bölünmelere gebe. İlginç olan, muhatapların tümümün, en azından görünüşte,

Sivil Uzlaşma

Ülkemiz bir kez daha bölünme tehditleri altında. Bu tehditlerin bir kısmı inançlar ve yaşam biçimleri diğer kısmı ise ulusal ve etnik kimlikler ekseninde şekilleniyor. Dolayısıyla ülkemiz, bir çıpıda tahlil edilemeyecek çapraz bölünmelere gebe. İlginç olan, muhatapların tümümün, en azından görünüşte,

Eksik Cumhuriyetçiler, Sahte Demokratlar, ve Mutlak Devletçiler

Eksik Cumhuriyetçiler, Sahte Demokratlar, ve Mutlak Devletçiler Bir gün Demokrasi ile Cumhuriyet’ten birini diğeri uğruna kurtarmak zorunda kalırsam ne yaparım? Bugün karşı karşıya geldiğim/getirildiğim açmaz budur. Bu açmazın üstesinden nasıl geleceğimi düşünmeden önce dile getirmek zorunda olduğum bir ithamım var:

Eksik Cumhuriyetçiler, Sahte Demokratlar, ve Mutlak Devletçiler

Eksik Cumhuriyetçiler, Sahte Demokratlar, ve Mutlak Devletçiler Bir gün Demokrasi ile Cumhuriyet’ten birini diğeri uğruna kurtarmak zorunda kalırsam ne yaparım? Bugün karşı karşıya geldiğim/getirildiğim açmaz budur. Bu açmazın üstesinden nasıl geleceğimi düşünmeden önce dile getirmek zorunda olduğum bir ithamım var:

Makbet’in Osmanlıcası ya da II.Murat’ın Kanlısı

II. Murat, tarihte eşine az rastlanacak karakterlerden biridir. Bunu, Osmanlı tarihindeki yeri veya öneminden çok çizdiği kişilik belirler. Bu öyle bir kişiliktir ki yapıp etmelerine veya huy-u-suy’larına bakılarak yapılan tarifler hep eksiktir. Tariften öteye geçmeden ve ruhunun derununa sızmadan ortaya

Makbet’in Osmanlıcası ya da II.Murat’ın Kanlısı

II. Murat, tarihte eşine az rastlanacak karakterlerden biridir. Bunu, Osmanlı tarihindeki yeri veya öneminden çok çizdiği kişilik belirler. Bu öyle bir kişiliktir ki yapıp etmelerine veya huy-u-suy’larına bakılarak yapılan tarifler hep eksiktir. Tariften öteye geçmeden ve ruhunun derununa sızmadan ortaya

Karşı Kıyıdaki Azize

Her Istanbul macerası bir Sezen şarkısıyla başlayıp bir Sezen şarkısıyla biten ve ardından gelen ayrılık ve yalnızlığın burkusunu yine bir Sezen şarkısıyla avutanlardan olmak, sadece yeri doldurulamaz bir saadetin değil, hayatı anlamlı yaşamış olmak için başlıbaşına bir sebebin de sahibi

Karşı Kıyıdaki Azize

Her Istanbul macerası bir Sezen şarkısıyla başlayıp bir Sezen şarkısıyla biten ve ardından gelen ayrılık ve yalnızlığın burkusunu yine bir Sezen şarkısıyla avutanlardan olmak, sadece yeri doldurulamaz bir saadetin değil, hayatı anlamlı yaşamış olmak için başlıbaşına bir sebebin de sahibi

Vilyam Şekspir’in 18. Sonesi

18th Sonnet Shall I compare thee to a summer’s day? Thou art more lovely and more temperate; Rough winds do shake the darling buds of May, And summer’s lease hath all to short a date; Sometime too hot the eye

Vilyam Şekspir’in 18. Sonesi

18th Sonnet Shall I compare thee to a summer’s day? Thou art more lovely and more temperate; Rough winds do shake the darling buds of May, And summer’s lease hath all to short a date; Sometime too hot the eye

Tiryaki ile Müptela

Tiryaki ile müptela iki ayrı karakterdir ve aralarındaki fark, yaşayan bir prensle ölü bir soytarı arasındaki farktan fazladır. Bağlılıkla bağımlılık, tutkunlukla düşkünlük, esriklikle kaybolmuşluk iklimlerinin ince sınırlarında, birbirleriyle buluşmadan, tanışmadan ve dokunmadan sırt sırta oturur tiryaki ile müptela. Tiryakilik bir

Tiryaki ile Müptela

Tiryaki ile müptela iki ayrı karakterdir ve aralarındaki fark, yaşayan bir prensle ölü bir soytarı arasındaki farktan fazladır. Bağlılıkla bağımlılık, tutkunlukla düşkünlük, esriklikle kaybolmuşluk iklimlerinin ince sınırlarında, birbirleriyle buluşmadan, tanışmadan ve dokunmadan sırt sırta oturur tiryaki ile müptela. Tiryakilik bir

Bilincin Geleceği

1. Madde ilintilerinin bir sonucu olarak oluşsa da, bilinç, belki de hiçbir zaman örneğin kütle çekimi gibi bir fizik yasası ya da arz-talep dengesi gibi sosyal bir parametre olarak formüle edemeyeceğimiz bir zihinsel durum olabilir. Varlığı ele avuca sığmaz ve

Bilincin Geleceği

1. Madde ilintilerinin bir sonucu olarak oluşsa da, bilinç, belki de hiçbir zaman örneğin kütle çekimi gibi bir fizik yasası ya da arz-talep dengesi gibi sosyal bir parametre olarak formüle edemeyeceğimiz bir zihinsel durum olabilir. Varlığı ele avuca sığmaz ve

Yıldızlardan Kalbe Zekâ ve İçgörü

21. yüzyıl bize, bilim tarihinin yıldızlardan kalbe doğru bir yolculuk olduğunu iyiden iyiye gösteriyor artık. Bilimin bakışlarını yönelttiği yeni ufuklarda ağırlıklı olarak beyin, zihin ve duygularımız var. Bunlar yakın zamana dek önce kutsallık ve dokunulmazlıkları sonra da gözlem zorlukları nedeniyle

Yıldızlardan Kalbe Zekâ ve İçgörü

21. yüzyıl bize, bilim tarihinin yıldızlardan kalbe doğru bir yolculuk olduğunu iyiden iyiye gösteriyor artık. Bilimin bakışlarını yönelttiği yeni ufuklarda ağırlıklı olarak beyin, zihin ve duygularımız var. Bunlar yakın zamana dek önce kutsallık ve dokunulmazlıkları sonra da gözlem zorlukları nedeniyle

İhtimal Tramvayı

Hayatın bir yolculuk olduğuna dair küçüklerimize nasihat, birbirimize vaaz vermişliğimiz çoktur. İnsanın büyüme evreleri, bir yolculuğun geride bırakılan mesafelerine benzetilir çoğunlukla. Oysa bu, pek yetersiz bir benzetmedir; çünkü hayat, bir yolculuğun pek çok temel unsurundan yoksundur: Nereye gidilmekte olduğu veya

İhtimal Tramvayı

Hayatın bir yolculuk olduğuna dair küçüklerimize nasihat, birbirimize vaaz vermişliğimiz çoktur. İnsanın büyüme evreleri, bir yolculuğun geride bırakılan mesafelerine benzetilir çoğunlukla. Oysa bu, pek yetersiz bir benzetmedir; çünkü hayat, bir yolculuğun pek çok temel unsurundan yoksundur: Nereye gidilmekte olduğu veya

Kundera’nın Biricik Benliği

Çok kaba bir hesapla ilk çağları kölelerin, orta çağları kulların, modern zamanları ise vatandaşların çağı olarak tanımlayabiliriz. Bu hesapla, hem küreselciliğin hem de küreselcilik karşıtlığının yükselmeye başladığı yeni binyılımızı bireylerin çağı olarak adlandırsak yeridir. Yine de kitlesel bir tanımdan kurtulamayan

Kundera’nın Biricik Benliği

Çok kaba bir hesapla ilk çağları kölelerin, orta çağları kulların, modern zamanları ise vatandaşların çağı olarak tanımlayabiliriz. Bu hesapla, hem küreselciliğin hem de küreselcilik karşıtlığının yükselmeye başladığı yeni binyılımızı bireylerin çağı olarak adlandırsak yeridir. Yine de kitlesel bir tanımdan kurtulamayan

Büyük İskender’in Biseksüel Maskesi

Büyük İskender’i nasıl bilirdiniz? Tarihteki diğer üç benzerinden (Attila, Cengiz, Timur) farklı olarak, yeni coğrafyaları ele geçirme ve hükmetmenin ötesinde bir ‘merak’a sahip olup yedi iklimi kaynaştırma arzusuyla mı? Yoksa Doğu despotlarının inlettiği ‘köle’ halkları özgürleştirme misyonuyla mı? Oliver Stone’un filmine

Büyük İskender’in Biseksüel Maskesi

Büyük İskender’i nasıl bilirdiniz? Tarihteki diğer üç benzerinden (Attila, Cengiz, Timur) farklı olarak, yeni coğrafyaları ele geçirme ve hükmetmenin ötesinde bir ‘merak’a sahip olup yedi iklimi kaynaştırma arzusuyla mı? Yoksa Doğu despotlarının inlettiği ‘köle’ halkları özgürleştirme misyonuyla mı? Oliver Stone’un filmine

Adsız Kahraman Tarantino’ya Karşı

英 雄 İşin içine Tarantino’nun parmağı girince film dağıtımcıları ya allah deyip Kahraman’ı bir anda popüler filmlerden biri haline getirmeyi başardılar. Hatta bir kısım izleyici için bir kült film adayı olduğu bile söylenebilir. Görünen o ki bu filmin vizyon başarısında,

Adsız Kahraman Tarantino’ya Karşı

英 雄 İşin içine Tarantino’nun parmağı girince film dağıtımcıları ya allah deyip Kahraman’ı bir anda popüler filmlerden biri haline getirmeyi başardılar. Hatta bir kısım izleyici için bir kült film adayı olduğu bile söylenebilir. Görünen o ki bu filmin vizyon başarısında,

Sessiz Reform: Üniversite’nin Yatırımcı-Öğrenciyle İmtihanı

Üniversitede reform tartışmasının bitmediği… Üniversiteye ilişkin geçmişten günümüze sürdürülen tartışmalar çoğunlukla demokratik yönetim, fiziksel altyapı, zihinsel anlayış ve yaklaşım, bilimsel üretim, akademik saygınlık gibi her biri etraflıca irdelenip ele alınması gereken büyük başlıklar etrafında yoğunlaşıyor. Tartışmaların ortak çözüm alanları  oluşturmaya

Sessiz Reform: Üniversite’nin Yatırımcı-Öğrenciyle İmtihanı

Üniversitede reform tartışmasının bitmediği… Üniversiteye ilişkin geçmişten günümüze sürdürülen tartışmalar çoğunlukla demokratik yönetim, fiziksel altyapı, zihinsel anlayış ve yaklaşım, bilimsel üretim, akademik saygınlık gibi her biri etraflıca irdelenip ele alınması gereken büyük başlıklar etrafında yoğunlaşıyor. Tartışmaların ortak çözüm alanları  oluşturmaya

Ada Rüyası

daha önce yazılmış olduğu gibi muhakkak bir sabah vakti gireceğim sokağımın kapısından uzak bir trenden inmiş terim yakın bir vapurun güvertesinde soğuyacak ceketim, sol kolumun kalkanı; sağ elimde gazetem, caddeler ayaklarıma dökülecek sırtım bükük, başım dik selamlayacak pencere önlerine siperlenmiş

Ada Rüyası

daha önce yazılmış olduğu gibi muhakkak bir sabah vakti gireceğim sokağımın kapısından uzak bir trenden inmiş terim yakın bir vapurun güvertesinde soğuyacak ceketim, sol kolumun kalkanı; sağ elimde gazetem, caddeler ayaklarıma dökülecek sırtım bükük, başım dik selamlayacak pencere önlerine siperlenmiş

Afi

Can Yücel’in aziz hatırasına kurşun da döktürdüydüm geçen sene ceketimin yakası söküktü diktirmedim tek demesinler diye ulan herifteki afiye bak bir de sallanır ki namussuz sanırsın Cozefina’nın evinden az evvel çıkmış yok sen alınma üstüne mavi eşarbını boynundan çıkarma yeter

Afi

Can Yücel’in aziz hatırasına kurşun da döktürdüydüm geçen sene ceketimin yakası söküktü diktirmedim tek demesinler diye ulan herifteki afiye bak bir de sallanır ki namussuz sanırsın Cozefina’nın evinden az evvel çıkmış yok sen alınma üstüne mavi eşarbını boynundan çıkarma yeter

Protesto

sigaran, çakmağın ve saatin telefonun ve anahtarların ve iki kez sürgülediğin kapın ağıtlara çökmeyecekler ardından geceyi eriten güneş, şafakta yıldızların çözülmesini mi dert etti sen yetişedururken her günün kaderine yakarken zamanını kederinle savururken hediyeler hayata dumanına asılı nefesinle telefonun seni çalmayacak

Protesto

sigaran, çakmağın ve saatin telefonun ve anahtarların ve iki kez sürgülediğin kapın ağıtlara çökmeyecekler ardından geceyi eriten güneş, şafakta yıldızların çözülmesini mi dert etti sen yetişedururken her günün kaderine yakarken zamanını kederinle savururken hediyeler hayata dumanına asılı nefesinle telefonun seni çalmayacak

Ruhun Yalın Hali

Sana verilmiş olanla senin verilmiş olduğun o uçsuz bucaksız kesişme noktasında buluşursun sabah aynaya ilk baktığında karşılaştığın yüzle. Kendi yüzünle yüzleşirsin. Yüzleşir misin? Hayır! Hemen yıkarsın yüzünü. Yıkarsın gecenin senin için biriktirdiği gözyaşı kardeşlerini. Sana verilmiş olana sahip çıkmak ve

Ruhun Yalın Hali

Sana verilmiş olanla senin verilmiş olduğun o uçsuz bucaksız kesişme noktasında buluşursun sabah aynaya ilk baktığında karşılaştığın yüzle. Kendi yüzünle yüzleşirsin. Yüzleşir misin? Hayır! Hemen yıkarsın yüzünü. Yıkarsın gecenin senin için biriktirdiği gözyaşı kardeşlerini. Sana verilmiş olana sahip çıkmak ve

Hatt-ı Tâ’lik

küllerinden yüzümü yıkadığım sabahlardadır, ucu rujlanmış izmaritlerin terkediliş ağıtları; kuşluk sevişmesine sırtını dönmüş kelepir aşıkların jilet kesiği ağız tadlarıyla bilemedikleri cümleler, sokak süpürgecilerinin evvel kısmetidir belleri bükük, küfrederken evdeki karılarına ve henüz doğuramadıkları erkek çocuklarına… yalnız sanadır mecburi istikametim, kurşunlanmış

Hatt-ı Tâ’lik

küllerinden yüzümü yıkadığım sabahlardadır, ucu rujlanmış izmaritlerin terkediliş ağıtları; kuşluk sevişmesine sırtını dönmüş kelepir aşıkların jilet kesiği ağız tadlarıyla bilemedikleri cümleler, sokak süpürgecilerinin evvel kısmetidir belleri bükük, küfrederken evdeki karılarına ve henüz doğuramadıkları erkek çocuklarına… yalnız sanadır mecburi istikametim, kurşunlanmış