Hafız’ın 255. Gazeli
Kaybolsa da çıkar gelir Yusuf Kenan’a, derd’etme
Gün gelir hüzünhanen döner gülistana, derd’etme
Elbet düzelir bu haller, gamlı gönül ah etme
Divane akıl yine gelir mizana, derd’etme
Ömrün bir bahar daha bahşeder, ey güzel kuş
Çalı çırpı yerine gül yaprakları serilir yuvana, derd’etme
Felek iki gün bile dönmediyse de muradımızca
Seyri takılıp kalmaz ya hep aynı devrana, derd’etme
Bu ümitsizlik niye, vakıf mısın gaybın sırrına
Ne oyunlar saklanır giz perdesi ardına, derd’etme
Ey gönül, yokluk selinden yıkılırsa varlığın temeli
Tufanda Nuh’tur kaptanlık edecek sana, derd’etme
Kabe’nin lezzetinden tatmak için ayak attınsa bu çöle
Bırak harlı dikenler sebep olsun sızına, derd’etme
Belki menzil tehlikeli, maksat bulanık amma
İlle de yol varmayacak mı sonuna, derd’etme
Düştünse canandan ayrı, rakibin kıskacına
Halin malumdur ahvali döndüren Rahman’a, derd’etme
Ey Hafız, fukara köşenin zifir gecelerle halvetinde
Gayrı verdinse kendini duaya ve Kuran’a, derd’etme
یوسف گمگشته بازآید به کنعان غم مخور کلبه احزان شود روزی گلستان غم مخور ای دل غمدیده حالت به شود دل بد مکن وین سر شوریده بازآید به سامان غم مخور گر بهار عمر باشد باز بر تخت چمن چتر گل در سر کشی ای مرغ خوشخوان غم مخور دور گردون گر دو روزی بر مراد ما نرفت دایما یک سان نباشد حال دوران غم مخور هان مشو نومید چون واقف نهای از سر غیب باشد اندر پرده بازیهای پنهان غم مخور ای دل ار سیل فنا بنیاد هستی برکند چون تو را نوح است کشتیبان ز طوفان غم مخور در بیابان گر به شوق کعبه خواهی زد قدم سرزنشها گر کند خار مغیلان غم مخور گر چه منزل بس خطرناک است و مقصد بس بعید هیچ راهی نیست کان را نیست پایان غم مخور حال ما در فرقت جانان و ابرام رقیب جمله میداند خدای حال گردان غم مخور حافظا در کنج فقر و خلوت شبهای تار تا بود وردت دعا و درس قرآن غم مخور |
Yûsuf-i gomgeşte baz ayed be Ken’ân, gam mehor Kulbe-i ehzân şeved rûzî gulistân, gam mehor Ey dil-i gamdide, hâlet bi’şeved, dil bed mehon Vin ser-i şûride baz ayed be saman, gam mehor Ger behâr-ı ömr bâhşed bâz ber taht-ı çemen Çetr-i gül der ser keşî ey murg-i hoşhân, gam mehor Devr-i gerdûn ger do rûzî ber murâd-ı ma nereft Dâimen yek sân nebâşed hâl-i devrân, gam mehor Hân meşev nevmid, çun vâkıf neî ez sırr-ı gayb Bâşed ender perde bâzihâ-i pinhân, gam mehor Ey dil er seyl-i fena bunyâd-i hestî ber kened Çün turâ Nûh est keştîbân, zi tûfân gam mehor Der beyâbân ger be şevk-i Ka’be hâhi zed kadem Serzenişhâ ger koned hâr-ı mugîlân, gam mehor Gerçi menzil bes hatarnâk est u maksad bes ba’îd Hîç râhî nist kan râ nist pâyân, gam mehor Hâl-i mâ der firkat-i cânân u ibram-ı râkîb Cumle mîdânet Huda-yı hâlgerdân, gam mehor Hâfizâ der künc-i fakr u halvet-i şebhâ-yı târ Tâ buved virdet duâ vu ders-i Kur’ân, gam mehor |
Çeviren: Ekrem Düzen & Cem Duran
Bu çeviriye Sevgili Cem Duran sebep oldu. Gazelin 8. beyitinin anlamını çözmeye çalışırken tamamını çevirirsek daha iyi kavrayabileceğimizi düşündük. Daha doğrusu Cem beni kışkırttı. Ben bu kışkırtmaya çeviri taslaklarımı Cem’in başına bela ederek mukabele ettim. Cem ise benim denemelerimi bambaşka bir üslüpla tashih etti. Sonunda Hafız’ın ne demiş olduğunu birebir aktaran değil de ne demek istemiş olduğunu yorumlayan bir söyleyişte karar kıldık.
Transkripsiyonu sağlayan ve çeviriyi cesaretlendiren sevgili Hamid Askari’ye teşekkür ederiz.
Bu gazelin çevirisinde Mehmet Kanar’ın Hafız Divanı’ndan ve yine kendisine ait Osmanlıca Sözlük’ten geniş ölçüde yararlandık. Kendisine teşekkürü borç biliyoruz.
Çevirinin bütün kusurları çevirmenlere aittir.
Visual credits: Dr. Amir Pakzad
[http://www.pakzad-orientteppiche.de/museum/kunsthandwerk/_fotos/miniaturmalerei.jpg]
Serinleyenler